+90 542 633 34 33 | +90 506 682 58 10 osgb@mersinsistemisguvenligi.com

RİSK DEĞERLENDİRME RAPORU ZORUNLULUĞU

RİSK DEĞERLENDİRME RAPORU ZORUNLULUĞU

İŞVERENİN 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU KAPSAMINDA

RİSK DEĞERLENDİRMESİ YAPMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Lütfi ALPSOY – ÇSGB İş Başmüfettişi

Recep GÜNER – ÇSGB İş Müfettişi

Özet

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında bütün işverenlerin risk değerlendirmesi hazırlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Risk değerlendirmesi, iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının belkemiği niteliğindedir. Bu kapsamda risk değerlendirmesi yapmayan veya yaptırmayan işverenlere yüksek idari para cezaları uygulanmakta, hatta bazı işyerleri mühürlenerek işin tamamı durdurulmaktadır. Risk değerlendirmesi yükümlülüğünün, özellikle ihtiva etmiş olduğu önem ve yerine getirilmemesi durumunda ağır yaptırımların söz konusu olmasından dolayı, bütün işverenler tarafından özen ve dikkatle yerine getirilmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Risk değerlendirmesi, işverenin yükümlülüğü, idari para cezası.   

Giriş

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun "İşverenin Genel Yükümlülüğü" başlığı altındaki 4'üncü maddesinde ve "Risk değerlendirmesi, kontrol, ölçüm ve araştırma" başlığı altındaki 10'nuncu maddesinde işverenin risk değerlendirmesi yapma yükümlülüğü dile getirilmiş. 6331 sayılı Kanun'un 30'uncu maddesine istinaden çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinde söz konusu yükümlülüğün usul ve esasları açıklanmıştır. Risk değerlendirmesi bulunmayan işyerlerine yüksek idari para cezaları uygulanmakta hatta bazı işyerleri için işin durdurulması yaptırımı söz konusu olmaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 2'nci maddesinde yer alan istisnalar dışında bütün işverenler risk değerlendirmesi hazırlamak zorundadır.

1. Risk Değerlendirmesi Kavramı

Tanım olarak risk değerlendirmesi "işyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli" çalışmalar olarak İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3'üncü maddesinde yer almaktadır. İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının merkezinde iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi, çalışanların ruh ve vücut bütünlüğünün korunması yatmaktadır. Bu noktada işyerinde var olan veya işyeri dışından gelebilecek muhtemel tehlikelerin belirlenmesi ve ortaya çıkabilecek risklerin analiz edilerek gerekli önlemlerin alınması büyük önem arz etmektedir. Risk değerlendirmesi yapmanın temel amacı işyerinde iş kazası veya meslek hastalığına yol açabilecek risklerin belirlenmesi ve söz konusu risklerin herhangi bir can veya mal kaybına sebep olmadan önce gerekli önlemlerin alınmasıdır. Risk değerlendirmesinin işverene sağlayabileceği yararlar şu şekilde sıralanmaktadır; iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda meydana gelebilecek can ve mal kaybının önüne geçilmesi, çalışanlara güvenli ve sağlıklı çalışma ortamının temin edilmesi, iş kazalarının önüne geçerek işverenin toplum nazarında imajının ve itibarının korunması, en üst düzeyde yönetici ile en alttaki çalışanı aynı paydada buluşturması ve fikir alışverişini sağlanması.

2.İşverenin Risk Değerlendirmesi Yapma Yükümlülüğü

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 10'uncu maddesine göre "İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür". Risk değerlendirmesinin esas amacı çalışanların ruh ve vücut bütünlüğüne zarar verebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerden doğabilecek risklerin analiz edilmesidir. İşverenin sadece risk değerlendirmesi yapmak ile sorumluluğu sonlanmamaktadır. İşveren "risk değerlendirmesi sonucu alınacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile kullanılması gereken koruyucu donanım veya ekipmanı" (6331 sayılı Kanun m.10/2)  belirlemelidir. Görüldüğü gibi risk değerlendirmesi yapmak esas itibariyle bir amaç değil; işyerinde alınması gereken önlemlerin belirlenmesi için bir araçtır. Bu noktada risk değerlendirmesi yapılması sadece mevzuattan kaynaklanan bir yükümlülük olarak görülmemeli ve büyük bir dikkat ve özenle yerine getirilmelidir. Sadece mevzuattan kaynaklanan bir yükümlülükten kurtulmak amacıyla yeterli özen ve dikkat gösterilmeyerek hazırlanan risk değerlendirmesinin amacına hizmet etmeyeceği aşikârdır.

İşyerinde yapılan risk değerlendirmesi göz önünde bulundurularak alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri kararlaştırılmalıdır. İşyerinde uygulanacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri, çalışma şekilleri ve üretim yöntemleri; çalışanların sağlık ve güvenlik yönünden korunma düzeyini yükseltecek ve işyerinin idari yapılanmasının her kademesinde uygulanabilir nitelikte olmalıdır. (6331 sayılı Kanun m.10/3) 6331 sayılı Kanun kapsamında işverene yüklenen sorumluluk salt manada risk değerlendirmesi yapmak değildir. İşveren risk değerlendirmesi sonucu alması gereken tedbirleri belirlemeli ve bu tedbirlerin işyeri organizasyonu içerisinde uygulanabilir nitelikte olmasını sağlamalıdır. Risk değerlendirmesi yapılırken işyeri bir bütün olarak ele alınmalıdır. Aynı işyerinde birden fazla işverenin bulunması durumlarda her işverenin ayrı ayrı risk değerlendirmesi yapması gerekmektedir. İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 15'inci maddesine göre alt işverenlik ilişkisi kurulan işyerlerinde sadece asıl işverenin risk değerlendirmesi yapması yeterli olmayıp her alt işverenin yürüttükleri işlerle ilgili olarak risk değerlendirmesi yapma zorunluluğu vardır. Söz konusu hüküm kapsamında asıl işveren kendi sorumluluk alanı ile ilgili alt işverenlerin risk değerlendirmesi çalışmalarında ihtiyaç duyduğu bilgi ve belgeleri vermeli, alt işverence yürütülen risk değerlendirmesi çalışmalarını denetlemeli ve bu konudaki çalışmaları koordine etmelidir. Bununla beraber asıl işveren kendi risk değerlendirmesiyle alt işverenin hazırlamış olduğu risk değerlendirmelerini birleştirmek ve risklerin bertaraf edilmesi için alınacak tedbirlerin uygulanmasını izlemek ve denetlemekle yükümlüdür.

3.Risk Değerlendirmesi Yükümlülüğünün Yerine Getirilmesi

İşveren risk değerlendirmesini kendi yapabileceği gibi dışarıdan hizmet de alarak yapabilir. Esas itibariyle risk değerlendirmesi çalışmaları işyerinde kurulacak bir ekip tarafından yürütülmelidir.

Risk değerlendirmesi ekibinde;

' İşveren veya işveren vekili,

' İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi,

' İşyerindeki çalışan sayısının 2 ve üzerinde olması halinde çalışan temsilcisi,

' İşyerinde görevlendirilen destek elemanları 1  ,

' İşyerinin bölümlerinden homojen bir şekilde seçilmiş işyerinin riskleri ile ilgili bilgiye sahip çalışanlar,

bulunması gerekmektedir.

İşveren iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek için iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi istihdam edebileceği gibi söz konusu hizmetleri OSGB  2 'den (ortak sağlık ve güvenlik birimi) alabilir. OSGB'den hizmet alınması durumunda risk değerlendirme ekibine İSG Katip 3  üzerinden işyerinde görevlendirilen iş güvenliği uzmanının ve işyeri hekiminin katılması gerekmektedir. Bilindiği gibi kamu kurumları ile 50'den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin 01.07.2016 tarihine kadar iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi istihdam etme zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu işyerleri İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin geçici 1'inci maddesine göre risk değerlendirmesi ekiplerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirmek zorunda değildir. Kamu kurumları ve 50'den az çalışanı bulunan az tehlikeli işyerleri söz konusu hüküm kapsamında iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurmaksızın risk değerlendirmesi ekibi oluşturabilir ve risk değerlendirmesi yapabilir. Risk değerlendirmesi faaliyetleri büyük ölçüde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi tarafından yürütülmektedir. Uzman ve hekim bulundurmaksızın kurulan risk değerlendirmesi ekibinin sağlıklı bir şekilde çalışamayacağı aşikârdır. Bu durumda uzman ve hekim istihdam etme zorunluluğu bulunmayan işyerlerinin risk değerlendirmesi yükümlülüğünü dışarıdan hizmet alarak yerine getirmeleri veya uzman ve hekim bulunmaksızın kurulan ekipte yer alanların risk değerlendirmesi yapılmasına yönelik eğitim almalarının sağlanması gerekmektedir.                                

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini düzenleyen 6'ncı maddesine göre 10'dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerinde işveren veya işveren vekili Çalışma Bakanlığınca ilan edilen eğitimleri tamamlaması şartıyla iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini kendi yürütebilir. Bu kapsamda işveren veya işveren vekili "İşyerlerinde İşveren veya İşveren Vekili Tarafından Yürütülecek İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerine İlişkin Yönetmeliğin Ek-I'de yer alan eğitimleri 4  tamamlaması şartıyla risk değerlendirmesi yükümlülüğünü kendisi yerine getirebilir. İşveren veya işveren vekilinin eğer iş güvenliği uzmanı veya iş yeri hekimi sertifikasına sahip olması durumunda söz konusu eğitimleri almasına gerek yoktur.

4. Risk Değerlendirmesi Adımları

Risk değerlendirmesi esas itibariyle işyerinin kuruluş veya tasarım aşamasında başlaması ve İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 7'nci maddesine göre aşağıdaki aşamaları içermesi gerekmektedir;

' ' Tehlikelerin tanımlanması,

' Risklerin belirlenmesi ve analiz edilmesi,

' Risk kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması,

' Risk değerlendirmesinin doküman haline getirilmesi,

' Yapılan çalışmaların güncellenmesi ve gerektiğinde yenilenmesi.

Görüldüğü gibi risk değerlendirmesi işyerinde sadece bir kere yapılarak yerine getirilebilen bir yükümlülük olmayıp süreklilik arz eden bir süreçtir. Bu süreç içerisinde işyerinde var olan veya dışarıdan gelebilecek tehlikeler belirlenmeli, belirlenen tehlikelerden hangi risklerin ortaya çıkabileceği ortaya koyulmalı, daha sonra çeşitli yöntemler ile söz konusu risklerin oluşma olasılığı, zarar verme düzeyi ve mevcut önlemlerin yeterliliği analiz edilmelidir. Yapılan analiz sonucu mevcut önlemlerin yeterli olmadığı ve ek tedbirlerin alınması gerektiği sonucu ortaya çıkması durumunda yeni önlemler alınmalıdır. Yeni önlemler alındıktan sonra tekrar aynı adımlar tekrarlanmalı ve bu süreç tespit edilen risklerin tamamen ortadan kalkıncaya veya her hangi bir iş kazası veya meslek hastalığına yol açmayacak kabul edilebilir risk seviyesine  5  inene kadar tekrarlanmalıdır.

Risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra alınacak önlemlerin etkinliği ve amaca uygunluğu büyük ölçüde karar alma aşamasında hazırlık olarak mümkün olduğunca bilgilerin toplanması ve mevcut durumun kapsamlı aydınlatılmasına bağlıdır. Çalışanların edinmiş oldukları tecrübeler, yapılan işi, o işin risklerini iyi bilmeleri ve bizzat iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının merkezinde olmaları alınacak olan kararlarına katkıda bulunmaları noktasında değerlidir. Bu kapsamda İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 7'nci maddesinin devamında "Çalışanların risk değerlendirmesi çalışması yapılırken ihtiyaç duyulan her aşamada sürece katılarak görüşlerinin" alınmasının gerektiğine yer verilmiştir. İşveren risk değerlendirmesi çalışmalarına işyerinde iş kazası veya meslek hastalığına yol açabilecek risklerin merkezinde bulunan çalışanları dâhil etmekle yükümlüdür. İşverenin risk değerlendirmesi yapılırken çalışanların görüşlerini alma yükümlülüğünün yanı sıra   "iş sağlığı ve güvenliği yönünden çalışma ortamına ve çalışanların bu ortamda maruz kaldığı risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını" (6331 sayılı Kanun m.10/4) sağlama yükümlülüğü de bulunmaktadır. Bu kapsamda işveren işyerinde toz, gürültü, titreşim vb. ölçümler yaptırmalı, iş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılan denetim raporlarını dikkate almalı ve çalışanların uğrayabileceği muhtemel iş kazaları ve meslek hastalıkları üzerine yapılan inceleme ve araştırmaları göz önünde bulundurmalıdır.

5.Risk Değerlendirmesi Yükümlülüğü Kapsamında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Bilindiği gibi işyerinde mevcut olan veya dışarıdan gelebilecek tehlikeler her çalışan için aynı düzeyde risk arz etmez. Hatta bazı durumlarda tehlikesiz olarak görülen iş ve işlemler belli özellikteki çalışanlar için iş kazasına veya meslek hastalığına yol açabilir. Örneğin sağlıklı genç çalışanlar için gerekli önlemler alınmak kaydıyla yüksekte çalışma düşük kaza riski içerirken kalp rahatsızlığı olan veya hiper tansiyonu bulunan çalışanlar için yüksek kaza riski taşır. Aynı şekilde uzun süreler ayakta durmak normal çalışanlar için her hangi bir kaza riski oluşturmazken gebe, emzikli veya yaşlı çalışanlar gibi özel politika gerektiren çalışanlar için tehlike oluşturabilir. Bu noktada risk değerlendirmesi sürecinde sadece riskleri belirlemek yeterli olmayıp aynı zamanda bu risklerden etkilenecek çalışanların durumu da dikkate alınması gerekir. Aynı şekilde üretim organizasyonu içerisinde özel politika gerektirenle beraber kadın çalışanların görevlendirildiği iş ve işlemler göz önünde bulundurulmalıdır.

Bu kapsamda 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 10'uncu maddesine göre işveren risk değerlendirmesi yükümlülüğünü yerine getirirken aşağıdaki hususlara dikkat etmesi gerekir;

' Belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu.

' Kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi.

' İşyerinin tertip ve düzeni.

' Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu.

6.Risk Değerlendirmesinin Yenilenmesi  

Risk değerlendirilmesinin sadece bir defa hazırlanması yeterli değildir. İşveren belirli aralıklarla ve bazı hallerde risk değerlendirmesini tekrardan ele alarak tamamen veya kısmen yenilemek zorundadır. İşyeri bina ve eklentilerinde, kullanılan ekipmanlarda, üretim yöntem ve şeklinde, kullanılan kimyasal ve müstahzarlarda zamanla bazı değişler meydana gelmektedir. Bu değişimler yeni tehlikelerin ortaya çıkmasına,  mevcut risklerin değişmesine ve bazılarının da ortadan kalkmasına sebep olur. İşyeri bünyesinde meydana gelen değişimler karşısında işveren tekrardan risk değerlendirmesi yapması gereklidir. Bu kapsamda işveren ortaya çıkan yeni riskleri analiz etmeli, mevcut risklerin düzeyini hesaplamalı ve gerekmesi durumunda yeni önlemler almalıdır. İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 12/1'inci maddesine göre işveren işyerinin tehlike sınıfına bağlı olarak çok tehlikeli işyerlerinde iki yılda bir, tehlikeli işyerlerinde dört yılda bir ve az tehlikeli yerlerinde altı yılda bir risk değerlendirmesini tekrardan yapması gerekmektedir. Bunun haricinde işyerinde çalışma ortamının sağlık ve güvenlik şartları üzerinde etkili olan bazı hallerde işverenin risk değerlendirmesini kısmen veya tamamen yenilemesi gerekmektedir.  

Risk değerlendirmesinin kısmen veya tamamen yenilenmesi gereken haller şu şekilde sıralanmaktadır;  

' İşyerinin taşınması veya binalarda değişiklik yapılması.

' İşyerinde uygulanan teknoloji, kullanılan madde ve ekipmanlarda değişiklikler meydana gelmesi.

' Üretim yönteminde değişiklikler olması.

' İş kazası, meslek hastalığı veya ramak kala olay meydana gelmesi.

' Çalışma ortamına ait sınır değerlere ilişkin bir mevzuat değişikliği olması.

' Çalışma ortamı ölçümü ve sağlık gözetim sonuçlarına göre gerekli görülmesi.

' İşyeri dışından kaynaklanan ve işyerini etkileyebilecek yeni bir tehlikenin ortaya çıkması.

7.Risk Değerlendirmesi Çalışmalarının Rapor Haline Getirilmesi

İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 11'inci maddesine göre işveren risk değerlendirmesi çalışmalarının doküman haline getirilmeli ve işyerinde    arşivlemelidir. Risk değerlendirmesi dokümanı yazılı halinin yanı sıra elektronik ve benzeri ortamlarda hazırlanarak saklanabilir.

Risk değerlendirmesi çalışmalarında yapılan faaliyetler aşağıdaki hususları içerecek şekilde rapor haline getirilir;

' İşyerinin unvanı, adresi ve işverenin adı,

' Gerçekleştiren kişilerin isim ve unvanları ile bunlardan iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi olanların Bakanlıkça verilmiş belge bilgileri,

' Gerçekleştirildiği tarih ve geçerlilik tarihi.

' Risk değerlendirmesi işyerindeki farklı bölümler için ayrı ayrı yapılmışsa her birinin adı.

' Belirlenen tehlike kaynakları ile tehlikeler.

' Tespit edilen riskler.

' Risk analizinde kullanılan yöntem veya yöntemler.

' Tespit edilen risklerin önem ve öncelik sırasını da içeren analiz sonuçları.

' Düzeltici ve önleyici kontrol tedbirleri, gerçekleştirilme tarihleri ve sonrasında tespit edilen risk seviyesi.

Risk değerlendirmesi dokümanının sayfaları numaralandırılarak; gerçekleştiren kişiler tarafından her sayfası paraflanıp, son sayfası imzalanır ve işyerinde saklanmalıdır. Risk değerlendirmesi raporunun hazırlanmasından sonra herhangi bir kuruma verilmesi veya onaylatılması gibi herhangi bir mecburiyet bulunmamaktadır. İşveren, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerince yapılan teftişlerde gerekmesi durumunda risk değerlendirmesi raporunu ibraz etmekle yükümlüdür.

Risk değerlendirmesi raporunun yasal yükümlülükten kurtulmak için hazırlanan sadece iş müfettişleri geldiğinde gösterilen ve daha sonra bir köşede saklanan doküman olarak görülmemesi gerekmektedir.

Risk değerlendirmesi işyerinin başucu kitabı gibi sürekli olarak ele alınmalı, riskler kontrol edilmeli ve çalışma ortamını sürekli iyileştirici faaliyetlerde bulunulmalıdır.

Sonuç

Risk değerlendirmesi yapmayan veya yaptırmayan işverenlere yüksek idari para cezaları uygulanmakta hatta bazı işyerlerinde işin durdurulması yaptırımı uygulanmaktadır. Risk değerlendirmesi yapmayan işverene 3700 TL idari para cezası uygulanmakta eğer işveren risk değerlendirmesi yapmamakta ısrar ederse her ay 5.550 TL idari para cezası uygulanmaya devam etmektedir. Bilindiği gibi 6645 sayılı torba yasa ile yapılan düzenleme ile 6331 sayılı Kanunda yer alan idari para cezaları işyerinin tehlike sınıfına  6 ve istihdam ettiği çalışan sayısına göre belli oranlarda arttırılarak uygulanmaktadır.

Bu kapsamda aşağıda işyeri tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre işverene ne kadar idari para cezası uygulanacağı tablo halinde verilmiştir.

  

50'den fazla çalışanı bulunan ve çok tehlikeli sınıfta yer alan bir işyerine risk değerlendirmesi yükümlülüğünü yerine getirmediği durumda 11.100 TL idari para cezası öngörülmekte, eğer risk değerlendirmesi 2015 yılı boyunca yerine getirilmemeye devam ederse 16.650TL x 12 =199.800 TL idari para cezası toplamda 210.900 TL idari para cezası uygulanmaktadır. Görüldüğü gibi 6331 sayılı Kanun risk değerlendirmesi yapmayan işverene son derece yüksek idari para cezaları öngörmektedir. İdari para cezalarının yanı sıra söz konusu Kanunun 25'inci maddesi kapsamında risk değerlendirmesi yapmayan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, işin tamamen durdurulması söz konusudur.

Görüldüğü gibi risk değerlendirmesi yapmayan işverenin yüksek idari para cezaları ödemesi ve işyerinin mühürlenerek işin tamamen durdurulması söz konusudur. Bu noktada işverenin risk değerlendirmesini büyük bir özen ve dikkatle yapması veya yaptırması gerekmektedir.  

Kaynakça

-T.C. Yasalar (20.06.2012) 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu. Ankara. Resmi Gazete (28339 sayılı)

-T.C. Yasalar (04.04.2015) İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun. Ankara. Resmi Gazete (29335 sayılı)

-(29.12.2012) İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği. Ankara. Resmi Gazete (28512 sayılı)

-(26.12.2012) İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği.

Ek-Tehlike Sınıfları Listesi (NACE Kodları Rev.2)(19.02.2015). Ankara Resmi Gazete (28509 sayılı)

----------o----------

  1. (1) Destek Elemanı: Asli görevinin yanında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda özel olarak görevlendirilmiş uygun donanım ve yeterli eğitime sahip kişiye denilmektedir.

     

    ^
  2. (2) Ortak sağlık ve güvenlik birimi (OSGB): Kamu kurum ve kuruluşları, organize sanayi bölgeleri ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler tarafından, işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini sunmak üzere kurulan gerekli donanım ve personele sahip olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen birimi ifade eder.

     

    ^
  3. (3) İSG Katip: İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili iş ve işlemlerin Genel Müdürlükçe kayıt, takip ve izlenmesi amacıyla kullanılan İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programını ifade eder.

     

    ^
  4. (4) İşyerlerinde İşveren veya İşveren Vekili Tarafından Yürütülecek İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerine İlişkin Yönetmeliğin 10'uncu maddesine göre söz konusu eğitimler açık öğretim sistemi ile eğitim vermede yetkin, her ilde sınav merkezi, büro ve akademik danışmanlık hizmetleri bulunan üniversitelerce Bakanlıkla protokol yapmak suretiyle verilir. Ek-1'deki eğitim konularını hazırlayacak veya verecek eğiticilerde, uzmanlık alanları dikkate alınmak koşuluyla; öğretim üyesi olma ve⁄veya işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı eğitici belgesine sahip olma şartı aranır.

     

    ^
  5. (5) Kabul edilebilir risk seviyesi: Yasal yükümlülüklere ve işyerinin önleme politikasına uygun, kayıp veya yaralanma oluşturmayacak risk seviyesini ifade etmektedir.

     

    ^
  6. (6) İşyerinin tehlike seviyesi belirlenirken yürütülen asıl işin tehlike sınıfı dikkate alınır. İşyerinin sosyal sigortalar sicil numarasının 2., 3., 4., 5., 6. ve 7. hanelerinde bulunan numaralar işyerinin tehlike seviyesini veren NACE Kodudur. İşyerinin Tehlike seviyesini öğrenmek için söz konusu numaranın işyerlerinin tehlike seviyesini belirtir listede bulunması yeterlidir. Örnek olarak sigorta sicil numarası 2. 24.42.17.22.2222222.034.02 olan bir yerin NACE kodu: 24.42.17'dir.  İşyeri Tehlike Sınıfları Listesine bakıldığında işyerinin  "Alüminyum imalatı" verdiği ve çok tehlikeli sınıfta olduğu görülmektedir.